1.12.2012

SON DÜDÜK ÇALMADAN...


Çalışma başlayalı on dakika olmuştu. Delikanlı, saçları, yüzü ve elbisesi terden sırılsıklam olmuş halde, soluk soluğa içeri girdi.
"Geciktiğim için özür dilerim. Arkadaşlar top oynuyordu. Ben de onlara takılıp kalmışım!"
Hem mahcup olmasın, hem de biraz rahatlasın diye, onu lavaboya yönlendirdim. 
"Lavaboya git! İyice temizlen de gel!" 
Geniş dairede insanımızın, dar dairede dostlarımın ve bizzat kendimin, ebedi hayatımızı ilgilendiren meseleler karşısındaki laubaliliğinin ıstırabından mıydı, bilmiyorum; ama o anda yanımda bulunanlara şöyle söyledim:
"Eğer kendimizi Allah için, topun arkasında hırpaladığımız kadar  harap etseydik, ihtimal ki, Cennet bize vacip olurdu!"